Kronolojik ve biyolojik yaşınızı biliyor musunuz?

Kronolojik ve biyolojik yaşınızı biliyor musunuz?
Kaç yaşında olduğunuz sorulduğunda, muhtemelen doğduğunuzdan bu yana geçen yılların sayısını söylersiniz. Peki bu sizin gerçek yaşınız mı?

Kronolojik yaş, doğduğunuz günden itibaren hesaplanan takvim yaşınızdır.

Biyolojik yaş ise, beden ve ruhun işbirliği ile oluşan yaşınızdır. Biyolojik yaş kronolojik yaştan (yani takvim yaşınızdan) daha küçük ya da daha büyük olabilir. Kronolojik yaş ile biyolojik yaş arasındaki farkı ‘fizyolojik yıpranma payı’ olarak da ifade edebiliriz.

Kronolojik yaşlanma nedir?

Kronolojik yaşınız, doğumunuzdan belirli bir tarihe kadar geçen süredir ve insanların yaşlarını tanımlamalarının birincil yolu budur.

Aynı zamanda kronik hastalıklar, ölüm oranı ve işitme ve hafıza gibi bedensel işlevlerdeki herhangi bir bozukluk için birincil risk faktörüdür.

Biyolojik yaşlanma nedir?

Biyolojik yaşlanma, yaşlanmanın vücuttaki çeşitli hücrelere ve dokulara kademeli olarak zarar vermesiyle ortaya çıkar.Kronik yaş

Gerçek yaşınızı etkileyen faktörler;

  • Kronolojik yaşınız
  • Genetik faktörler (Örneğin, vücudunuzun antioksidan savunmasının ne kadar hızlı devreye girdiği)
  • Yaşam tarzınız (Örn: Hareketsiz yaşam tarzı, oğun çevresel kirlilik ve radyasyona maruz kalma, uyku sorunları, yetersiz ve kalitesiz uyku)
  • Beslenme alışkanlıklarınız 
  • Var olan hastalıklarınız
  • Sigara, alkol, madde (uyuşturucu) bağımlılığı gibi durumlar

Tıp uzmanları, çeşitli veriler kullanarak vücüdunuzun hangi yaşta "davrandığını" anlayabilir.

Egzersiz yapmayan, yalnızca yüksek yağlı yiyecekler yiyen ve son 10 yıldır günde beş paket sigara içen 28 yaşında bir erkekseniz, biyolojik yaşınız daha  yüksektir.

Sağlıklı yaşlanmak için neler yapabiliriz?

Yaşınız kaç olursa olsun biyolojik yaşınızı azaltmak için yapabileceğiniz pek çok şey vardır.  Bunlardan bazıları;

Egzersiz yapın veya fiziksel aktivitede bulunun

Egzersiz, sağlığı iyileştirmek ve zindeliği korumak için kullanılan, vücudun herhangi bir bölümünü iyileştirmek amacıyla; planlanan, yapılandırılan ve tekrarlanan fiziksel aktivitelerdir . Yapılan araştırmalar  egzersizin obezite, kalp hastalıkları, tip 2 diyabet, kanser gibi pek çok hastalık üzerinde olumlu etkisini kanıtlamıştır.

Yapılabilecek bazı egzersizler;

  • Denge egzersizleri: Yaşlılarda sık görülen ve önemli bir yaralanma nedeni olan düşme riskini azaltır.
  • Kuvvet egzersizleri: Kemik erimesi (osteoporoz) riskini azaltır.
  • Dayanıklılık egzersizleri: Solunum ve kalp atış hızınızın yükselmesine yardımcı olur, bu da düzenli olarak akciğer ve kalp sağlığını ve dayanıklılığı artırır. Ayrıca dolaşım sisteminize fayda sağlar. Yüzme, yürüyüş ve bisiklet dayanıklılık egzersizlerinden bazılarıdır.
  • Esneme egzersizleri: Vücudunuzu gevşek tutar, bu da günlük işlerinizi minimum ağrı ve sızı ile yapmanızı sağlar.


Sağlıklı kilonuzu koruyun

Fazla kilolu bireylerin yüksek tansiyon, kalp hastalığı, şeker hastalığı ve kanser gibi hastalıklara yakalanma riski daha yüksektir.Bununla birlikte, daha ince olmak, daha sağlıklı olduğunuz anlamına gelmez. Artan kırılganlığın veya altta yatan başka bir durumun sonucu olabilir.

Vücudunuzu şekillendirin.

Sağlıklı yaşlanma için kiloya ek olarak vücudunuzun yağı dağıtma şekli de çok önemlidir. Bu genellikle bel-kalça oranınız ve bel çevreniz tarafından belirlenir.

Armut biçimli vücutlar: Tıpkı bir armut gibi kalçaya göre dar omuzlar, küçük ya da normal göğüsler, incecik bir bel ve bel kıvrımından sonra dolgun kalçalar. 

Elma biçimli vücütlar: Geniş omuzlar, dolgun ve büyük göğüsler, kalın bir bel ile düz bir kalça yapısı 

Glisemik indeks karbonhidratların kandaki glukoz düzeylerine olan etkisini ölçmek için geliştirilmiş bir yöntemdir. Düşük glisemik indeksli besinler kan şekerini aniden yükseltmezler ve daha uzun süre tok tutarlar. Bu nedenle Düşük glisemik indeks değeri fazla olan gıdaları yani meyve, sebze, fasulye, az yağlı süt ürünleri ve yüksek lifli (tam tahıllı) ekmekleri eklemeyi unutmayın.

Bunlara ek olarak, tükettiğiniz fast food, beyaz ekmek ve soda miktarı, kan şekerinizdeki sağlıksız bir artışa neden olduğu için tüketmemeye çalışın yada miktarını ayarlayın.

Yediğiniz gıdalardaki besin maddelerine dikkat edin

Biyolojik yaşı belirleyen faktörler hakkında daha fazla çalışma yapılması gerekmesine rağmen, araştırmalar, beslenme ile biyolojik yaşınız arasında net bir bağlantı olduğunu göstermiştir.

Sağlıklı beslenmeyi neyin oluşturduğunun aktif olarak farkında olmak ve yiyecek satın alırken beslenme etiketlerine danışmak biyolojik yaşınızı iyileştirmeye yardımcı olabilir.

Kaynak: Healthline

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
En Yeniler