Spor takviyelerinin yüzde 40’ı etiketindeki bileşenleri içermiyor… beyin kanaması, kalp krizi riski var
Gül KABA-Erdi DEMİR/İSTANBUL, (DHA) – Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre spor takviyesi ürünlerin etkilerinin yüzde 40'ı yanlış. Etikette yazan bileşenler ürünün içeriğinde bulunmuyor. Araştırmanın sonuçlarını değerlendiren Farmakoloji Uzmanı Prof. Dr. Okan Yıllar, bilindik, büyük sanayi kuruluşlarının ürettiği ürünleri mutlaka hekime danışarak kullanmak gerektiğini söyledi. Rakamların çok ciddi olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yıllar, "Etikette yazan içerikte olmak zorunda. Bazı ürünlerde FDA'nın onaylamadığı sakıncalı bulduğu bileşenler de var. Bunlar güçlü aminler. Kişi bunu kullandığı zaman sempatik sistemi uyarılır. Tansiyonu yükselir, kalp çarpıntısı olur. İştah kapanır, uyku sorunu gelişir. Ağır spor yapan kişiler böyle takviye edici besinleri kullanırsa kalp krizi, beyin kanaması geçirebilir" dedi.
Sağlık kuruluşu Cambridge Health Alliance ve Harvard Tıp Fakültesi, spor takviyelerinin etiketleri, bileşenler ve FDA tarafından yasaklanan maddelerin içerikte bulunup bulunmamasına yönelik bir araştırma yaptı. 17 Temmuz'da yayınlanan araştırmanın başında hekim Pieter Cohen ve ekip arkadaşları yer aldı.
Ekip, piyasadan 63 ürün satın aldı belirledikleri kriterleri barındıran 57 ürünü inceledi. Buna göre yüzde 40'ı yani 23'ünün etikette yazan bileşenleri içermediği saptandı. Ürünlerin gerçek miktarının etiketteki miktarın yüzde 0,02'si ile yüzde 334'ü arasında değiştiği belirtildi. 57 üründen sadece 6'sı yani yüzde 11'inin, etiketteki miktarın yüzde 10'u kadar bileşen içerdiği tespit edildi.
YASAKLANMIŞ MADDELER BULUNDU
57 ürünün 7'sinde en az bir tane FDA tarafından yasaklanan yasadışı katkı maddeleri bulundu. 1 üründe ise 4 yasaklı bileşen olduğu saptandı. İncelenen tüm ürünlerin etiketinde, takviyenin performans artırıcı özelliklere sahip olduğu ve beş bitkisel bileşikten birini içerdiği aktarıldı.
TEMEL ÜRETİM STANDARTLARINA UYMADIĞI TESPİT EDİLDİ
Araştırmayı değerlendiren Cohen ve meslektaşları makalelerinde, "FDA bu bileşenleri ya da herhangi bir takviye içeriğini piyasaya sürülmeden önce etkinlik ya da güvenlik açısından önceden onaylamıyor. Ancak FDA denetimlerinde takviye üreticilerinin genellikle nihai ürünün kimliğini, saflığını veya bileşimini belirlemek gibi temel üretim standartlarına uymadığı tespit edildi" ifadelerini kullandı.
"YASADAN SONRA KURULUŞLAR RAHAT HAREKET ETTİ"
Beykent Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Okan Yıllar da "1994 yılında Amerika'da bir yasa yürürlüğe girdi. Bu yasa ile takviye edici besinler ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) kontrolünden çıktı. "ilaç değildir, takviye edici gıdadır" diye yeni bir etiket hazırlandı. Böyle olunca FDA'dan kurtulan kuruluşlar üretime başladı. Tabi burada işini hakkıyla yapan büyük kuruluşlardan bahsetmiyorum. Kolay para kazanmak isteyenler devreye girdi. Etiket ve içerik problemi ortaya çıktı. Kuruluşlar FDA kontrolünden kurtulduğu için rahatladı. Önceden izin alınıp üretim yapılıyordu. Şimdi tam tersi problem çıkarsa FDA'ya gidiliyor. Sporcuların kullandığı takviye edici besinlerin boyutları da büyük. Çok da yaygın kullanılıyorlar" dedi.
"ETİKETTE YAZAN İÇERİKTE OLMAK ZORUNDA"
Prof. Dr. Yıllar, "Ürünün etiketinde yazan bileşenlerin içerikte olması gerekiyor. Sporcular ya da normal insanlar omega-3, arı sütü, d, c vitamini alıyor. Spor takviyelerinde etiketinde yazan bileşenler aynı oranlarıyla, aynı şekilde içerikte olmalıdır. Üniversiteler piyasadan 57 farklı markanın ürünü satın alıp bir araştırma yapmışlar. Etiketine bakmışlar yazan protein ve aminoasitlerin ürünün içeriğinde olmadığını tespit etmişler. Bunları ölçen çok gelişmiş cihazlar var. Ürünün içerisinde ne olduğunu kolayca tespit edebiliyorsunuz. Bir kısmında da FDA'nın onaylamadığı sakıncalı bulduğu ürünler var. Bunlar güçlü aminler. Kişi bunu kullandığı zaman sempatik sistemleri uyarılır. Tansiyonu yükselir, kalp çarpıntısı olur. İştah kapanır, uyku sorunu gelişir. Bazı kişiler bunları hekim kontrolünde zayıflamak için kullanır" diye konuştu.
"İNSANLARI KANDIRIYORLAR"
Hekime danışmanın şart olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yıllar, "Ağır spor yapan kişiler böyle takviye edici besinleri kullanırsa kalp krizi, beyin kanaması geçirebilir. Mutlaka hekime danışarak bu ürünleri kullanmak lazım. Bazen içerikte ne olduğu etikette hiç yazmıyor kişi bilemden de alıp kullanabiliyor. Kullananların sadece yüzde 10'unda olumsuz etki gelişiyor ama o kişiler için bu yüzde 100 demek. Bu bir yerde de insanları kandırıyorlar. Örnek veriyorum d vitamini almak istiyorsunuz üzerinde yazıyor kullanıyorsunuz ama içerisinde böyle bir şey yok" ifadelerini kullandı.
"BÜYÜK SANAYİ KURULUŞLARININ ÜRÜNLERİNİ TERCİH EDİN"
Uzakdoğu'da üretilmiş ürünlerden uzak durulması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Yıllar, "Uzakdoğu'da küçük firmalar var süslü kutularda oraya özgü denenmiş bitkiler diye satış yapıyorlar. Onlar da çok sakıncalı çünkü bir şeyi standardize etmek lazım. Bitkiden ekstre koyduğunuz zaman neyi ne kadar koymanız gerektiğini bilmeniz lazım. Aktif maddesi nedir bakmak lazım, besinsel destekleyicilerdeki en büyük problem budur. Kişi futbol oynuyor kalp krizi geçirip ölüyor. Spor takviyelerini kullanmadan önce doktora gitmelisiniz. Alacağınız ürünleri hekime gösterin. Gerçi araştırmaya göre artık etiketlere de güvenemeyeceğiz. Bilinen, büyük sanayi kuruluşlarının ürünlerini kullanmaya özen gösterin. Afaki markalardan hele hele Uzakdoğu'dan uzak durun" dedi.
Araştırmadan elde edilen sonuçlar JAWA Network Open dergisinde yayınlandı.
Kaynak: Basın Bülteni
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.