Diyabetle ilgili yanlış anlaşılan gerçekler

Diyabetle ilgili yanlış anlaşılan gerçekler
Toplumda görülme sıklığı giderek artmasına rağmen diyabet hakkında yanlış bilgi verilmesi, hastalığın tanı ve tedavisine ciddi anlamda müdahale edebilmektedir. Doçent. Doktor Yasin Şimşek diyabetle ilgili yanlış anlaşılan gerçekleri anlattı.

Şimşek, diyabetin yaygın olmasına rağmen semptomlarının yeterince net olmadığını belirterek, "Diyabet dünyada çok yaygın bir hastalık. Dünyada her 11 kişiden birinin diyabetle ilgili sorunlar yaşadığı biliniyor. Ciddi hastalıklara yol açabiliyor. sonuçları kalp, körlük, felç, böbrek yetmezliği ve organ kaybı gibi. Bu nedenle şeker hastalığı olan kişiler, şeker hastalığını önlemeye çalışanlar gibi birçok yanlışın doğru olduğunu bilirler. Bu hatalar sadece şeker hastalığına neden olmaz, aynı zamanda diyabetin devamlılığını da sağlar. Diyabetin doğru tedavisinin olumsuz etkisi vardır. Bu nedenle diyabetten korunma ve tedavi sırasında diyabet hakkında doğru bilgi edinmek çok önemlidir. Doç.Dr.Yasin Şimşek de hastalık hakkında detaylı bilgi verirken diyabetle ilgili 15 yanlış bilineni anlattı.

Şeker Tüketmeyenlerde Olur Mu?

Şimşek “Şeker hastalığı yani diyabet, karbonhidrat mekanizmasının yanında yağ ve protein metabolizmasını da ilgilendiren metabolik bir hastalıktır. Hastalığa yol açan pek çok etken vardır. Ancak yalnızca çok şeker yiyenlerin diyabet olacağı düşüncesi yanlıştır” hatırlatmasında bulunuyor.

Kimlerde Görülür?

Bu hastalık yalnızca fazla yağ oranı olan kişilerde görülmez. Tip 2 diyabet hastalarında obezite oranı yüksektir. Ancak normal kilolu birçok tip 2 hasta vardır. Diyabetin tip 1 ve tip 2 dışında da birçok alt tipi vardır. Özellikle Mody dediğimiz genetik kökenli alt tiplerde hastalar obez olmadan da diyabet olur ve bu grubun çoğu obez değildir.

Anne Baba Diyabetli Değilse Çocuklarda Ne olur?

Ailede diyabet olması sonraki nesilde bu hastalığa yatkınlık riskini artırıyor. Ancak anne babada diyabet olmaması çocukta da olmayacağı anlamına gelmiyor. Günlük aktivite düzeyinin ve beslenme tarzının 20-30 yıl önce çok farklı. Bu farklılıklar nedeniyle eski nesillere dair bilgilerle yeni nesiller için yorumda bulunmak, o bilgileri referans almak doğru olarak kabul edilmiyor.

Gizli Şeker Daha Tehlikeli Mi?

Halk arasında “gizli şeker” olarak bilinen prediyabet, diyabete doğru giden süreçte normal kan şekeri değeri ile diyabet tanısı gerektiren değerler arasındaki düzeyi ifade ediyor. Gizli şekerin daha tehlikeli olduğu düşüncesinin yanlış olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yasin Şimşek, “Bazen gizli şekerden korkup diyabetten korkmamak gibi durumlar yaşanıyor. Oysa tanı almış diyabet, gizli şekere göre çok daha riskli bir durumdur” diye konuşuyor.

İlaçlar Böbrekleri Çürütüyor Mu?

Tedavide kullanılan metformin içeren ilaçların böbrekleri çürüttüğü iddiasıyla ilacı bırakmak tedavide büyük aksamalara yol açıyor. Bu ilaçların tedavide ilk seçenek olarak önerildiğini ifade eden Şimşek, “Özellikle Tip 2 diyabet tanısı alan hastaların hemen hemen tamamına yakını bu ilaçları kullanmaktadır. Kontrolsüz diyabet nedeniyle böbrek yetmezliği gelişenler hastalarda metformin suçlanıyor. Burada önemli olan nokta şu ki metformin, aktik asidoz riskinden dolayı belli derecede böbrek yetmezliği olan hastaya verilmez ancak bu ilacın kendisi böbrek yetmezliğine yol açmaz” diye bilgi veriyor.

İnsülin Takviyesi, Hastalıkta Sona Gelindiğinin Gösterir Mi?

Geçmiş yıllarda insülin takviyesi yapmak diyabet tedavisinde en sona saklanan bir seçenekti. Şimdilerde özellikle kullanımı daha kolay ve etkinliği yüksek insülinlerin piyasaya çıkmasıyla bazı hastalarda Tip 2 diyabet tedavisinin ilk seçeneği olarak da kullanılabiliyor.

İnsülin Bağımlılık Yapar Mı?

İnsülin bağımlılık yapan bir ilaç değildir. Vücudumuzda üretilen ve var olan bir hormondur. Diyabet hastalarında insülin rezervinin azalması ve gelişen insülin direnci nedeniyle bu hormonun dışarıdan takviyesine ihtiyaç duyulduğunu söyleyen Şimşek, özellikle uzun yıllardır diyabetli olan hastalarda insülinin ömür boyu kullanıldığını ifade ediyor.

Göbekten Yapılan İnsülin, Göbek Bölgesinde Yağlanma Yapar Mı?

İnsülinin göbek etrafından yapılmasının göbekte yağ dokusu artışına ve göbekte büyümeye neden olduğu inancının doğru olmadığını anlatan Şimşek, “İnsülin, cilt altı yağ dokuya yapılır. Nadiren yağ dokuda artış ya da azalma yaşanır. İnsülini göbekten yapmak karın bölgesinde kilo artışına yol açmaz” dedi.

İnsülin Sadece Buzdolabında Mı Saklanır?

İnsülinin buzdolabında saklanması gerektiğine dair yanlış bilgi hastaların insülinlerini yanlarında taşımaktan çekinmelerine ve tedavilerini aksamasına neden oluyor” diyen Şimşek, insülinlerin oda sıcaklığında (22-24 derece), doğrudan güneş görmeyen bir ortamda bir ay bozulmadan saklanabileceğini söyledi.

BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
En Yeniler