68 yıllık Ankara Sanatoryumu kararından vazgeçilmeli
Ülkemizin göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi alanında faaliyet gösteren 4 önemli uzmanlık derneği Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları Hastanesi konusunda ortak bir çağrı yaptı. Dernekler, Ankara Sanatoryumu gibi 68 yıllık bir ihtisas hastanesinin “genel hastane” niteliğindeki Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi’ne bağlanma kararından vazgeçilmesini istedi.
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), Türk Toraks Derneği (TTD), Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği (ASYOD) ve Türk Göğüs Cerrahisi Derneği (TGCD) tarafından yapılan ortak açıklamada, göğüs hastalıkları alanında ihtisaslaşmış hastanelerinin Türkiye için bir gereklilik olduğunu vurgulandı. TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Ülkü Yılmaz, TTD Başkanı Prof. Dr. Oya İtil, ASYOD Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Çetinkaya ve TGCD Başkanı Prof Dr. Ilgaz Doğusoy tarafından yapılan ortak açıklamada, şu noktalara dikkat çekildi.
68 YILLIK BİR DENEYİM SÖZ KONUSU
Yapılan birleştirme planının yönetimsel anlamda kendine göre gerekçeleri olabilir. Ancak bu hastane 68 yılık mazisi olan toplam 961 kişilik kadrosu ile yıllık 25 bin yatan hastaya, 650 bin ayaktan hastaya hizmet veren ülkemizin 4 göğüs hastalıkları eğitim hastanesinden bir tanesi. Yine ülkemizde önemli bir halk sağlığı sorunu olan dirençli tüberküloz (MDR-XDR) hastalarının takip ve tedavi edildiği 4 referans merkezinden biridir.
ULUSLARARASI DÜZEYDE BİR HASTANE
Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Göğüs Hastanesi’nde yıllar içinde aşamalar halinde oluşan alt ve üst yapısal özellikler ve detaylar, bir ‘Göğüs Hastalıkları Eğitim Hastanesi’ modeline özgü ve dünyadaki örnekleri (Heidelberg Almanya, National Jewish Hospital, Colorado –ABD) ile karşılaştırılabilecek düzeydedir.
BAŞARILI TEDAVİ YÖNTEMLERİ UYGULANIYOR
Bu hastanenin özel bölümlerinden biri olan ve Türkiye’de bir ilk olarak başlayan Pulmoner Rehabilitasyon Ünitesi’nde yılda 2 bin işlem yapılıyor. Pandemi döneminde yeni bir sorun olarak karşımıza çıkan Post COVID pulmoner fibrozisli hasta yönetimi Pulmoner Rehabilitasyon Ünitesi’nde başarı ile sürdürülüyor. Yine çok özel bir yaklaşım gerektiren girişimsel işlemlerin sayısı hastanemizde aylık ortalama 150, endobroniyal ultrasongrafi sayısı ise aylık 200 düzeyinde. Ayrıca kurumda meslek hastalıkları ve alerji birimleriyle yandal uzmanlık eğitimi de verilmektedir.
EN BÜYÜK ZARARI HASTALAR GÖRECEKTİR
‘Genel hastane” niteliğindeki bir yapılanma ve işletme anlayışı hızla bu birikimleri eritebilir, yılların emekleri ve yatırımları boşa gitmiş olur. Bundan en büyük zararı görecek olan ise bölgede bu hastanenin olanaklarından ve ayrıcalıklarından yararlanan hastalar olur. Hastalar belki yoldan karşıya geçmek zorunda kalmaz ama sağlık sorunlarına çareyi diğer kurumlarda aramak zorunda kalırlar. ‘Göğüs Hastalıkları Özel Dal Hastaneleri’ genel hastanelerde öncelikli hizmet alma şansı olmayan kronik akciğer hastaları ve ülkemizde prevalans, morbidite ve mortalite açısından sık görülen diğer akciğer hastaları ile gittikçe yaşlanan nüfusun solunumsal sorunlarına çözüm üretebilmek için özel yapılanmış ihtisas hastaneleridir.
ÖZEL DAL HASTANELERİNDEN VAZGEÇİLEMEZ
Bu hastanelerde çalışan eğitim görevlilerinin büyük çoğunluğu bugün akademik anlamda doçent veya profesör derecesi olan, uluslararası düzeyde Türkiye’ye ait bilimsel yayınların birçoğunun yapıldığı, ayrıca da uzmanlık derneklerinin başkanı veya merkez yönetim kurullarında görev alan kişilerdir. Ülkemizde halkın akciğer sağlığını korumak için her gün çaba sarf eden ve özveri ile çalışan göğüs hastalıkları ve göğüs cerrahisi uzmanlık alanlarındaki TÜSAD, TTD, ASYOD ve TGCD olarak göğüs hastalıkları özel dal hastanelerinin, ülkemiz ve halkımız açısından vazgeçilmez olduğunu yetkililere bir kez daha hatırlatmakta yarar görmektedir.
UYGULAMADAN GERİ DÖNÜLMELİ
Uzmanlık Dernekleri olarak, eğitim kalitemizin ve uzman sayımızın artırılmasına büyük ihtiyaç bulunduğu bu dönemde alınan bu karardan ve uzmanlık alanımızın geleceğinden endişe duymaktayız. Bu bağlamda SBÜ Ankara Atatürk Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi SUAM ile ilgili gerçekleştirilen uygulamadan geri dönülmesini Sağlık Bakanlığı yetkililerinden talep ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.