Nasıl dua etmeliyiz? Dua etmenin incelikleri nelerdir? Hangi vakitler dua etmek daha iyidir?
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de "Deki; duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin”(Furkan s.77.) buyurmuş, duanın kendi katında en büyük değer olduğunu bizlere bildirmiştir.
DUA NEDİR?
Dua; kulun acziyetini bilerek Rabbinden istemesi, her bir zorluk karşısında Rabbin’den niyazda bulunması, tüm arzu ve isteklerini Allah(c.c.)’a açarak dilemesidir.
Ayrıca Peygamber Efendimiz(S.A.V.) "dua ibadetin özüdür” buyurarak, Allah(c.c.)’a ettiğimiz duaların karşılığının bizlere ibadet sevabı olarak geri döndüğünü bu hadisi ile bizlere müjdelemiştir.
DUA EDERKEN NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
Peygamber Efendimiz(S.A.V.) dua ederken bazı hususlara dikkat etmemiz konusunda bizlere yaşantısı ile örnek olmuştur. Sıklıkla üzerinde durduğu en önemli kural, dua da ısrarcı olmak ve acele etmemek, “dua ettim fakat kabul olmadı” şeklinde düşünmemektir.
Nitekim hadis-i şerifte ”Herhangi biriniz acele etmedikçe duası kabul edilir. (Kul acele ederek) Rabbime kaç defa dua ettim de duamı kabul etmedi, der.”(Buhari-daavat-22) buyurulmuştur.
Edilen hiçbir dua geri çevrilmez. Mutlaka kabul görür. Ettiğimiz dua şu üç şekilde kabul edilir.
- İsteğimiz bize verilerek
- Başımıza gelecek olan her hangi bir bela önlenerek.
- Veya ahirette mükafat olarak verilerek.
Yani ettiğimiz hiçbir dua karşılıksız kalmaz. Fakat bizler, isteğimizin bizim için hayırlı olup olmadığını bilemeyiz. Rabbimiz bizim için hayırlı değil ise, isteğimizi bambaşka bir şekilde karşımıza çıkarır. Ama illa ki dua karşılık bulur. Çünkü Rabbimiz, kendisine ihlas ve samimiyetle yönelen hiçbir kulunun yaptığı ameli zayi etmez.
DUA ETMENİN ADABI NELERDİR?
Yenilen gıdaların ve üzerimizde ki kıyafetin helal olması en birinci kuraldır.
Sonrasında abdestli olmak(şart değil, olsa güzel olur) ve kıbleye doğru yönelmek gereklidir.
Duanın başında besmele, (Bismillahirrahmanirrahiym) hamdele (Allah’a hamd etmek) salvele (Peygamber Efendimiz(S.A.V.)’e salavat getirmek duanın adabındandır.
Nitekim Efendimiz(S.A.V.) mescitte namaz kılan bir kişinin hemen duaya başlaması üzerine şöyle demiştir:
"Ey namaz kılan acele ettin, namaz kılıp oturduğun vakit Allah’ a layık olduğu şekilde hamd et, sonra bana salat ve selam et, sonra da yapacağın duayı yap”
Bir diğer rivayette ise; “Dua gök ile yer arasında durur, Peygamber(S.A.V.)’e salâvat getirinceye kadar o duadan hiçbir şey Allah katına yükselmez.” (Tirmizî, Salât) buyurulmuştur.
Elbetteki dua; her durumda ve her zaman yapılabilir. Fakat duanın makbul olduğu zamanlar da vardır. Bu vakitler ise şu şekilde bizlere bildirilmiştir.
- Üç aylarda yapılan dualar(Recep, Şaban ve Ramazan ayları)
- İftar vaktinde edilen dualar
- Cuma günü ve gecesi yapılan dualar
- Arefe günü yapılan dualar
- Gece vaktinde edilen dualar
- Ezan okunurken ve kamet getirildiği zaman edilen dualar
- Namazda, secde halinde ve farz namazların ardından yapılan dualar
- Yağmur yağarken ve Kabe’yi ilk görünce edilen dualar
Tüm bunlar bizlere, Peygamber Efendimiz(S.A.V.)’in hadisleri ile bildirmiş olduğu vakitlerdir.
Bunun dışında bir de duası makbul kişiler vardır ki, kendimiz dua ettiğimiz kadar, başkalarının duasını da almak bu anlamda önem arz etmektedir.
Bu kimseler kimlerdir?
- Din kardeşi yokken, onun gıyabında yapılan dua
- İyileşene kadar hasta kimsenin duası
- Dönünceye kadar hacca ve cihada gidenin duası
- Oruçlunun duası
- Çok zikir eden kişinin duası
- Mazlumun duası
- Adil idarecinin duası
- Anne-babanın duası
- Yolcunun duası
Peygamberimiz (S.A.V) “Allah, hayâ sahibidir, çok kerimdir. Bir insan iki elini kaldırıp kendisine dua ettiği zaman, o kalkan iki eli boş çevirmekten hayâ eder” (Tirmizî, De’avat) anlamındaki hadisi ile Allah’ın duaları kabul edeceğini bizlere beyan etmiştir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.