Sülük tedavisi nedir? Sülük hangi hastalıkların tedavisinde kullanılır?

Şifacı olarak bilinen sülükler, yüzyıllardır hastalıkların iyileşmesine vesile olmaya devam ediyor. Kendileri küçük, yaptıkları iş büyük olan sülükler, cilt bakımından göze, kistlerden romatizmaya kadar bir çok hastalığın tedavisinde kullanılıyor. Bu yazımızda, sülüklerin hangi hastalıkların tedavisine kullanılabileceği, vücudumuzdun hangi bölgelerine sülük yaptırmamak gerektiği ve sülük uygulamasından sonra nelere dikkat etmek gerektiği detaylıca ele alınmıştır.

Antik çağdan bu yana şifacı canlılar olarak bilinen sülükler, alternatif tıp ve kozmetik alanında uygulanan ve ilk sıralarda gelen bir tedavi yöntemidir.

Sülük; otuza yakın çeşiti bulunan bir canlıdır. Fakat ülkemizde tıbbi anlamda tedavi edici olan türü tektir. Çiftliklerde, üretimi yapılan bu tıbbi sülükler, daha önce hiç bir canlı ile temas etmemiştir ve yalnızca tek kullanımlıktır. Bu üretim çiftlikleri sertifikalı olmak zorundadır.. Tek kullanımlık bir şekilde tedavide kullanılan bu sülükler, kullanım sonrası uygun şartlarda yok edilmelidir. Bebek sülük adı verilen yeni doğmuş sülükler, genellikle kozmetik alanında kullanılır. Bunun dışında daha büyük ve 6 farklı boyda olan sülükler ise aç olarak bekletildikten sonra, hastalığa göre vücudun uygun bölgelerine bırakılır. Böylelikle tedavi gerçekleşmiş olur.

Sülükler, uygulanan bölgeye bırakıldığında kendileri için kan alırlar. Çünkü sülükler kandan beslenirler. Fakat kan alırken, o bölgeye enzim bırakırlar. İnsan için büyük şifa kaynağı olan enzim sayısı neredeyse 100'e yakındır. İlk kanı aldıktan sonra adeta bir laboratuvar görevi ile insanın sistemik dolaşımına göre enzim üretirler.

Sertifikalı üretim çiftliklerinde yetiştirilen sülükler, tek kullanımlıktır. Tekrar bir başkası için kullanılması asla söz konusu değildir. Hastalıklara göre belirlenen bölgelere uygulanır ve daha sonra uygun şartlarda imha edilir. Vücudun sülük tedavisi uygulanan bölgesi, temizliği sağlanarak steril bir şekilde 24 saat boyunca kapalı tutulur.

Sülüğün kanı almasından ziyade, o bölgeye enzim bırakması şifa kaynağıdır. Görevini bitirip doyduktan sonra, kendiliğinden tuttuğu bölgeyi bırakır. Bunun sonrasında bölge, kanamaya devam eder.

SÜLÜK TEDAVİSİ HANGİ RAHATSIZLIKLARA İYİ GELİR ?

Kişi de olan genel yorgunluk hali
Kalp ve Damar hastalıkları (Yüksek tansiyon, taşikardi, dolaşım bozukluğu, damar tıkanıklığı, inme, damar pıhtılaşması)
Sinir Sistemi hastalıkları (Epilepsi, felç, sinir kopmaları, sinir kökü iltihabı)
Estetik sorunları (kırışıklık,cilt görünüş bozukluğu, selülit, ameliyat yara izleri, cilt lekeleri)
Cilt problemleri (Ergenlik sivilcesi, çıban ve deri apsesi, kellik ve saç dökülmesi, egzama ve sedef hastalığı)
Ortopedik eklem sorunlarının giderilmesi
Hemoroid tedavisi
Ürolojik hastalıklar (Böbrek taşı , böbrek kumu, böbrek iltihabı, prostat sorunları, varikosel, böbrek tembelliği)
Bağışıklık sistemi sorunları
Kadın hastalıkları
Göz hastalıkları

SÜLÜK KİMLERE UYGULANMAZ

Sülük tedavisi; kansızlığı olan kişilere ( 10 g'dan düşük ise,) gebeler emzirenler ve hemofili hastalarının kan sulandırıcı kullanması durumunda uygulanmaz.

VÜCUDUN HANGİ BÖLGELERİNE SÜLÜK UYGULANMAZ?

Sülük, ayak tabanına, kasıklara, koltuk altına, göz kapaklarına ve boyun kısmına uygulanmaz

SÜLÜK UYGULANDIKTAN SONRA NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Sülük tedavisinin uygulanacağı kişinin alerjik her hangi bir durumunun olup olmadığı, uygulayıcı tarafından mutlaka sorulmalıdır. 24 saat pansuman yapılan yer açılmamalı ve kişi denize girmemeli, duş almamalı ,su ile temas etmemelidir.

SÜLÜK UYGULAMASI ACITIR MI?

Sülük başlangıçta ısırdığı bölgeye anestezik bir etki oluşturur. Bundan kaynaklı olarak sonrası acısız olarak devam eder. Sülük tutunduğu bölgeye ara ara enzim bırakırken hafif bir yanma hissi oluşabilir. Bunun dışında kişiyi çok etkileyen bir acı hissi olmaz.