Serotonin vücudumuzun doğal mutluluk ilacı olarak tanımlanabilir. Pozitifliği ve rahatlamayı artıran ve aynı zamanda her yerde daha enerjik hissetmemize yardımcı olan biz iyi hissettiren bir hormondur. Bu enerji özellikle önemlidir, çünkü sabahları enerjik bir şekilde uyanıp harekete geçmemiz gerekir, aksi takdirde bizi yatakta tutacak olan uyuşukluğu kırmak zor olacaktır.
Spektrumun karşı tarafında ise melatonin bulunur. Melatonin, göründüğünden çok daha az korkutucu olan karanlığın hormonudur ve vücudumuzda uykuda rol oynar. Beyindeki melatonin üretimi ve salınımı günün saatine bağlıdır, karanlıkta artar, aydınlıkta azalır. Kendinizi karanlık bir ortamda bulduğunuzda beynin epifiz bezinde melatoninin üretilmektedir. Yaşla birlikte melatonin üretimi azalır.
SEROTONİN VE MELATONİN HANGİ BESİNLERDE BULUNUR
Hürriyet'te yer alan habere göre, çilek, üzüm, zeytinyağı, ceviz, domates, portakal, ananas, muz, avokado gibi çeşitli gıdalarda serotonin ve melatonin bulunur. Serotonin ayrıca erik, fındık ve kahve gibi çeşitli gıdalarda da bulunmaktadır. Serotonin bir diğer kaynağı ise çikolatadır. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özden Örkçü, herkes tarafından sevilerek tüketilen, bayramların da sembolü olan çikolatayı haftada 20 gr tüketmenin serotonin hormonunun salgılanmasında olumlu etki gösterdiğini belirtiyor. Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Deniz Şimşek'te depresyonla başa çıkma yöntemleri hakkında Cumhuriyet gazetesine verdiği demeçte serotonin seviyesini artırmak için, ciddi bir kilo probleminiz ya da şeker hastalığınız yoksa günde 30 gr kadar (150-200 kalori arası) bitter çikolata tüketebilirsiniz önerisinde bulunmakta.
Sadece besinler değil yaşam tarzıda serotonin seviyesini etkilemekte. Yapılan araştırmalar neticesinde, beyindeki serotonin seviyesinin ilaç kullanılmaksızın güneş ışığıyla temas etme, spor faaliyetleri, gelir düzeyi ve yaşam koşullarını iyileştirme gibi sosyal ve bireysel etkenlerle birlikte artırabileceği saptandı.
SEROTONİN EKSİKLİĞİ SALDIRGANLAŞTIRIYOR
Serotoninin eksikliği, duygusal ve davranışsal bozukluklara neden olabiliyor. Ek olarak serotonin, anksiyetenin duygusal ve bilişsel yönleri, depresyon, bağımlılık, opsesif kompulsif bozukluk ve saldırganlık gibi problemlerle de ilişkilidir. 20 farklı çalışmayı kapsayan meta analiz sonucunda, zihinsel problemlere ve işlenilen suç seviyesine bakılmaksızın, düşük serotonin seviyesinin saldırgan davranışlar üzerinde önemli derecede etkili olduğu görüldü.