Özgüven eksikliği yaşayan bir çok kişinin hayali, rahatça sıkılmadan kendini ifade etmek değil mi? Aslında özgüven eksikliği yalnızca kendini ifade edememe hali değil. Bir çok konuda güvensizlik yaşamak, başkalarının hakkında ne düşündüğünü fazlasıyla önemseyerek sürekli dışarıdan nasıl göründüğünü bilmeyi istemek, özgüven eksikliğinin başlıca belirtileri olsa gerek..
Sizlerde bu konuda kendinizden şikayetçi misiniz? Çare arıyor, kararlar alıyor ve uygulayamadığınız bu kararların arkasında duramamanın yorgunluğunu mu yaşıyorsunuz? Sizler için "Özgüven eksikliği nedir ve çözüm yolları nelerdir" sorusunun cevabını, "İstanbullu gelin, Masumlar apartmanı, kırmızı oda, şimdilerde ise camda ki kız" gibi psikolojik içerikli dizilerin ilham kaynağı olan Uzman psikiyatrist Gülseren Budayıcıoğlu ve bir çok uzman görüşünde aradık. İşte size çözüm önerileri...
Bir davranışın, durumun adını koyabilmek için yapılacak ilk iş onu iyi tanıyabilmektir. Kendimizi bu anlamda ne kadar tanıyoruz, bizde var olan bu durum gerçekten özgüven eksikliği midir, önce bu soruların cevabını bulalım.
- Bir işe başlamadan önce “ya başaramazsam” korkusu yaşar mısınız?
- Aldığınız kararları birilerine onaylatma ihtiyacı hisseder misiniz?
- Hayır diyemeyenlerden misiniz?
- Kendinizi sürekli başkaları ile kıyaslar mısınız?
- Baskalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünü fazlasıyla önemseyip, bir ortamda konuşurken bile “acaba nasıl görünüyorum” gibi düşüncelerle zihniniz meşgul müdür?
- Kullanıldığınızı düşünür müsünüz?
- Eleştirilere karşı aşırı derecede hassas mısınız? Bir konu hakkında eleştirilmek size çok ağır gelir mi?
- Fiziksel olarak görüntünüzü beğenir misiniz?
- Sosyal ortamlardan kaçar mısınız?
Eğer tüm bu soruların çoğunluğunun cevabı sizde “evet”ise, bir evet cevabı da bizden o halde. Çünkü bunlar özgüven eksikliği yaşıyorsunuz anlamını taşıyor....
Gülseren Budayıcıoğlu, bunun temelinin ilk olarak yetiştiğimiz ortamda atıldığını söylüyor. Sevildiği ve korunduğunu düşünürken, kendisine sahip olan kişilerin anne babası olduğunu benimsemişken, bazı bireylerin yetişkinlikte bile ailesinden kopamadığını dile getirmekte. Kendine ait kararları olmayan, kendisi ile ilgili kararları bile anne babasının verdiği bir birey, yaşı ne kadar büyüse de, özgüveni yakalayamaz. Elbette koşulsuz sevilen, fikirlerine önem verilen, zamanı gelince ayrışabilen ve kendi işlerini halletmeyi öğrenen çocukluktan yetişkinliğe giden bireylerde durum daha farklı.. Bu şekilde büyümüş insanlar özgüven eksikliği yaşamazlar. Fakat sürekli eleştirilen , aşağılanmış çocuklar ise, kendilerine olan güvenlerini zamanla kaybederler.
Peki bunun bir çözümü yok mudur?
Olmaz mı? Hiç birşey bu hayatta çözümsüz değildir. Yeter ki gayret edelim, çare aramaya devam edelim. Ve bulduğumuz bu çözümleri de uygulama konusunda istikrarlı davranalım.
Şimdi hazırsanız çözüm önerilerini sunmaya başlayabiliriz.
✔️ Negatif yani sürekli her şeyi eleştiren insanlardan uzak durun. Çünkü bu durum, size de aynı bakış açısını kazandırır. Aynı zamanda güveni zedeler ve sizin de başkaları hakkında”acaba benim hakkımda böyle mi dediler “gibi düşünmenize sebep olur. Zihniniz bu durum da sizin kendinizi ifade etmenizi engeller.
✔️ Hayır diyememenin altında yatan sebep eleştirilme ve kaybetme korkusu. Siz kendi fikrinizi, isteğinizi dile getirdiniz diye sizi sevmeyecek olan kişinin zaten hayatınızda yeri olmamalı.
✔️ Çocukken “nasıl yaparsın, yanlış yapmışsın, yapamamışsın,o öyle olur mu”gibi telkinler almış, hep eleştirilmiş olabilirsiniz. Bu durum sizin kendinize olan inancınızı yerle bir etmiş bile olsa,artık farkındasınız ve bir güven inşaatı başladınız.. Şimdi bir kağıda iyi yaptığınız ve bu zamana kadar elde ettiğin başarılarınızı yazın.. Ve o kağıdı duvara asın.
✔️ Küçük hedefler belirleyin. Bu iş her ne ise.. Kitap okuyacaksanız” 5 sayfa”ders çalışmak ise 30 soru gibi.. minik hedefler başardığınıza inanmanızı sağlayacaktır
✔️ Küçük bir seyahate çıkın fakat yalnız olmanız gerek. Kendinizi yanınıza alın.. Yolda, gittiğiniz yerde gördüğünüz insanlara selam verin. Almayacak bile olsanız, sizi hiç tanımayan bir esnafın dükkanında, sattığı ürünler hakkında bilgiler sorun. Teşekkür ederek ayrılın..
✔️ Negatif kelimeler kullanmayın. Zihniniz telkinlere kulak verir. “Yapamam,edemem” gibi kelimeler olmasın dilinizde..
✔️ Bir konuda başarısız oldunuz diyelim ki.. Hemen bırakıp vazgeçmek ve inancınızı kaybetmek yerine defalarca tekrar edin. Unutmayın! Thomas Edison’, 999 denemeden sonra yaptığı bininci deneyde elektriği bulmuştur!