Kurban bayramı, çoluk çocuk herkes için bir anlam ifade eder. Herkes kurban kesildiği andan itibaren bir işin ucundan tutmaya çalışır, kurbanlık etler pay edilir, kimi etler paylaşılmak üzere, bir kısım etler ise sevdiklerimize ikram etmek üzere ayrıştırılır.
Yetişkinler için bir iş zamanı da olarak bilinen kurban kesimi, çocuklar üzerinde ne kadar etkilidir, çocuklar bu anların ne kadarına şahitlik etmelidir sorusu oldukça önemli bir konudur.
Çocuklar, henüz hayatı anlamlandırmaya çalıştıkları erken çocukluk döneminde ,anlam vermeyeceği bir olaya şahitlik edebilirler. Kurban kesmek yetişkinler için madden ve manen bir çok şeyi ifade ediyor olabilir ancak, çocuklar için yalnızca bayramdır. Çocuklar büyürken bir konuda ne kadar hazır olduklarına ve yaşça olgunluklarına göre bir kısım etkinliklere şahitlik edebilirler. Henüz hazır olunmayan çocukluk çağında kurban kesimine şahitlik eden çocuklarda ise, olumsuz bazı durumlarla karşılaşılabilir. Yetişkinlik çağlarına geldiklerinde bile hâlen et yemekten kaçınan bazı insanların bu davranışlarının temelinde, kurban kesimine erken çocukluk döneminde şahit olmaları yatabilmektedir.
Buna göre; kurban kesilirken çocuklarda nelere dikkat etmeliyiz
Bu durum çocuğun bulunduğu coğrafyaya göre değişiklik göstermektedir. Köyde yetişen ve çok küçük yaşlardan itibaren hayvanların doğumuna ,ölümüne şahitlik eden çocuklar için belki sıradan gibi görülen kurban kesimi, hayvanları yalnızca uzaktan görmüş bir çocuğun görmesi ile aynı değildir..
Uzman Pedagog Mehmet Teber, bu konuda 7 yaş altı çocukların kesinlikle kurban kesimine şahitlik etmemeleri gerektiğini söylüyor. 7-12 yaş arası ise, çocuğun tercihine göre değişiyor. Fakat asla zorla gösterilmesi söz konusu olmamalıdır. Pedagog Adem Güneş ise, 12 yaşa kadar gösterilmemesi, daha sonra ise yine isteğine bağlı olarak bakabileceğini dile getirmektedir.
Kurban kesimi değil fakat, daha sonra ki aşamalar, (kafa, göz ağız gibi tam olarak görülen yerler değil) etlerin kesilip ayrılması gibi aşamaları görmesinde bir sakınca yoktur. Kurban Bayramı çocuğa paylaşma olarak anlatılarak, paylaşılması için ayrılan etlerin birlikte paketlenip hediye edilmesine eşlik ettirilebilir.
Bu aşamada ise, karşıda ki hediye edilen kimseler rencide edilmeden güzel bir şekilde ikram edilmelidir. Zirâ verilen kişi ne kadar muhtaçsa, aslında veren kişide bir o kadar vermeye ihtiyacı olandır. Paylaşmayı görerek öğrenen çocuk ise, bencillikten kurtulur, yetişkinliğinde veren el olma gayreti içerisine girer.
Bunun yanında çocuklarla yine etkinlikler düzenlenebilir, ev süslenerek bayram hissi yaşanması gayreti, yakınlarda ki sevdiklerimizi ziyaret, uzakta olanlarla ise telefonlaşarak bayram kutlaması yapılabilir. Evimize gelen çocuklara eski adetlerde olduğu gibi mendil veremiyor olsak ta, minik hediye paketleri içerisine balon, şeker, harçlık koyarak çocuk sevindirebiliriz.