Toplumda her üç kişiden birinin alerjik bünyeye sahip olduğunu ve bu alerjilerin genellikle belirli mevsimlerde ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Melahat Bekir Külah, mevsimsel alerjilerin, bağışıklık sisteminin polen gibi dış alerjenlere aşırı tepki vermesi sonucu geliştiğini belirtti.
Baharın gelmesiyle birlikte bitkilerin uyanması ve rüzgarın çiçek tozlarını (polenleri) taşıması, mevsimsel alerjilerin ana nedenidir. Polenlerin üç farklı dönemi bulunur: ilkbaharda ağaç polenleri, ilkbahar-yazda çimen polenleri ve yaz sonu-sonbaharda bazı yabani ot polenleri atmosferde yoğundur. Çimen polenleri Türkiye'de yaygın olduğundan, bu dönemde genellikle çimen polenleri alerjik reaksiyonlara neden olur. Alerjiye yatkın kişilerde, kalıtsal faktörlerin de etkisiyle polenlere karşı alerjik tepkiler ortaya çıkar. Küresel ısınma, bahar alerjenlerine daha fazla maruz kalma süresini uzatmış, polen sezonunun daha erken başlamasına ve daha uzun sürmesine neden olmuştur.
Bahar alerjisinin belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve burun akıntısı, tıkanıklık, hapşırma, gözlerde kaşıntı ve kızarma, boğazda ağrı, öksürük gibi şikayetleri içerebilir. Bazı durumlarda alerjik astım denilen bir durum da gelişebilir. Bu alerjiler, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir, özellikle uyku kalitesini düşürebilir ve kişiyi yorgun ve halsiz hissettirebilir.
Alerji tespiti için bazı basit yöntemler bulunur. Hangi tür bahar alerjisinin olduğunu belirlemek için detaylı bir hastalık öyküsü almak yeterli olabilir. Ancak bu bilgiler yetersizse, deri prick testleri veya kan testleri gibi daha spesifik testler kullanılabilir.
Dr. Öğr. Üyesi Melahat Bekir Külah, mevsimsel alerjilerden korunmanın yolunun hastanın bu alerjenin bulunduğu ortamlardan uzak durması olduğuna işaret ederek, şu bilgileri verdi: "Bu önlemler sadece polenlerin yoğun olduğu mevsimler için geçerlidir. Polenler gün içinde özellikle sabah erken saatlerde ve öğle saatlerinde havada yoğun olarak bulunur. Yağmur yağdıktan sonraki ilk birkaç saat ve akşam saatlerinde polen yoğunluğu büyük oranda azalır. Dışarıda yapılacak aktivitelerin zaman planlaması iyi yapılmalıdır. Kuru ve rüzgarlı havalarda zorunlu değilse hastalar dışarı çıkmamalıdır. Açık hava aktivitelerinde bulunmamalı veya en aza indirmeleri gerekir. Sportif faaliyetler için kapalı alanlar tercih edilebilir. Ayrıca şapka, gözlük, uzun kollu ve bacaklı giysiler tercih edilmeli, eve girince bu giysiler değiştirilmeli, bol su ile duş alınmalı veya saç ve yüz bol su ile yıkanmalı. Çamaşırlar mümkünse polen mevsiminde ev içerisinde kurutulmalı veya kurutma makinesi kullanılmalı. Kapı ve pencereler özellikle polenlerin yoğun olduğu saatlerde kapalı tutulmalı. Evde ve arabada polen filtreli klima kullanılmalı. Araba kullanırken camların açık olmamasına dikkat edilmesi büyük önem taşır. Toplu taşıma araçlarında seyahat ediliyorsa, açık pencere veya kapılardan uzakta oturmaya gayret edilmeli. Fakat çoğu zaman bu tedbirlerin uygulanması mümkün olmayabilir. Bu gibi durumlarda hastanın şikayetlerini kontrol altına alacak ilaçlar önerilir. Burun ilaçları, göz damlaları, alerji hapları, iğneler ve astım belirtileri olan kişilerde nefes açıcı ilaçlar, alerji tedavisinde kullanılabilir. İlaçların etkisini göstermesi için aradan 1-2 haftanın geçmesi gerekir. Bu gibi tedavilerin yetersiz kaldığı durumlarda immünoterapi veya aşı tedavisi de mümkündür."