Aniden başlayan yüksek ateş ve terleme şikayetiyle Kayseri’de bir hastaneye giderek muayene olan Mehmet Tamokur, enfeksiyon şüphesiyle 1 ay enfeksiyon servisinde yatırıldı. 1 ayın sonunda şikâyetlerinin artarak devam etmesi üzerine tetkikler tekrarlandı ve Tamokur’a alveolar kist hidatik (KH) hastalığı teşhisi kondu.
İlaç tedavisine başlanan, ilaç tedavisi sonrasında da şikâyetleri azalmayan hastaya daha sonra girişimsel radyolojik işlemler ile müdahale yapıldı. Bu işlemler sırasında hastalığının klasik KH değil ‘dev alveolar kist hidatik’ olduğu belirlendi. Tamokur, tedavisi için İstanbul’a geldi. Karaciğer nakli konusunda Prof. Dr. Deniz Balcı tarafından tüm tetkikleri yapılan hasta, ileri tetkiklerin tamamlanmasıyla vakit kaybetmeden ameliyata alındı.
TÜMÖR GİBİ YAYILIYOR
Başarılı geçen operasyon sonrasında alvelor kist hidatik hastalığı hakkında konuşan Balcı, “Echinococcus alveolaris adı verilen bir parazitin sebep olduğu bu hastalıkta et yiyen tüm hayvanlar taşıyıcı olmakla birlikte, bulaş genellikle tilkilerden insanlara olmaktadır. Ülkemizde daha yaygın görülen, köpek ve kedilerin dışkısı ile bulaşmış, iyi yıkanmamış gıdaların yenmesi ile bulaşan klasik kist hidatikten farklı olan alveolar kist hidatik hastalığı, genellikle tilkilerin tüyleri ya da dışkısı ile bulaşmış gıdalardan alınmaktadır. Doğu Avrupa, Kafkaslar ve ülkemizde de özellikle kırsal kesimlerde bu hastalık görülebilmektedir. ” şeklinde konuştu.
KARACİĞER NAKLİNE İHTİYAÇ DUYACAK HALE GELEBİLİR
Balcı, “Hastalık, hastamızın karaciğerinin sağ kısmını büyük oranda kaplamış ve karın için ana damarlara tutunmuştu. Alveolar kist hidatik hastalığı için hastamızın karaciğerinin yüzde 60’dan fazlasını içeren sağ tarafını çıkarttık ve hastalığın tuttuğu vena kava adlı ana damarı da kesip diyaframdan aldığımız doku ile onardık. Bu operasyon gerçekleşmemiş olsaydı, hastamız aylar içerisinde karaciğer nakline ihtiyaç duyacak hale gelebilirdi. Hastamızın durumu şu anda gayet iyi ve hastalık vücudundan tümüyle arınmış durumda” diye konuştu.
İyileşen Mehmet Tamokur, “Hayatım bir günde değişti. Ani bir ateş ile başlayan hastalığım, yaşamımı kâbusa çevirdi ve zaman geçtikçe iyileşebileceğime dair tüm ümitlerimi kaybettim. Balcı ve ekibi sayesinde her şeyin bittiğini düşündüğüm noktada yeniden hayat buldum. Onlara minnettarım” şeklinde konuştu.