Panik atak, hiçbir neden yokken ortaya çıkan ve insanların yaşam kalitesini düşüren ruhsal hastalıklardan biridir.
Panik atak rahatsızlığının ismini Pan diye bilinen mitolojik yaratıktan aldığını belirten Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyfe Şen, “Pan, ormanda insanları birden ortaya çıkıp korkutan, şakalar yapan eğlenmeyi çok seven basit bir tanrı. Panik atak da böyle bir rahatsızlık. Bu yüzden ismini Pan’dan alıyor. Hiçbir neden yokken aniden ortaya çıkan ve insanların yaşam kalitesini düşüren bir rahatsızlık. Beyindeki serotonin ve noradrenalin dediğimiz çeşitli nörotransmitter dengesindeki bozulmayla, yetiştirildiğimiz ortam ve çevresel etkenler sorumlu tutuluyor ama çok net bir nedeni bulunmuyor. İnsanları ‘boğuluyorum, nefes alamıyorum, ölüyorum, ben gerçek değilim’ gibi düşüncelere kaptıran bir rahatsızlık türü olduğunu söyleyebiliriz.” diye açıkladı.
Panik atak rahatsızlığının genellikle çok yoğun bir göğüs ağrısı, göğüste sıkışma, ‘nefes alamıyorum’ duygusu ve ‘boğuluyorum’ duygusu ile anlaşıldığını vurgulayan Psikiyatri Uzmanı Firdevs Seyfe Şen, “Panik atak halinde kişide çok derin nefes alma ihtiyacı ortaya çıkar. Tüm vücutta terleme, hemen ardından yoğun bir üşüme, ürperme, titreme, uyuşma, karıncalanma bazen birden karna giren kramplar ve toplumda yabancı hissetme gibi belirtiler ile hastalar birden acile gitmek isterler. Tüm bu belirtileri yaşayan bir kişinin panik atak geçirdiği anlaşılır. Genelde bu ataklar üç veya beş dakika sürüyor. Nadiren bir saat süren ataklar da olabiliyor.” ifadelerini kullandı.
VAKİT KAYBETMEDEN ACİLE GİDİLMELİ
Panik atağın en belirgin özelliğinin herhangi bir durumda ortaya çıkabilmesi olduğuna dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Firdevs Seyve Şen, “Üzüntü, sıkıntı, yaşanan kötü bir olay ile ilişkisi yoktur, herhangi bir sebepten ötürü ortaya çıkabilir. Panik atak geçirdiğini anlayan bir kişi vakit kaybetmeden acile gitmeli. Panik atak birçok organik rahatsızlıkla karıştırılabilir, buna dikkat edilmelidir. Hastaların bütün tetkikleri temiz çıkarsa doktorun ya da hastanın panik atak geçirdiğinden şüphe etmesi gerekir. En kısa zamanda ise bir uzmana başvurması çok önemlidir. Tedavi süreci ne kadar erken başlarsa hastanın yaşam kalitesi artar.” diye konuştu.