Uzun süreli açlık, öğün atlama, gece atıştırmaları ve geç akşam yemeği tüketiminin migren ataklarına yol açtığını anlatan Beslenme ve diyet uzmanı Esra Tansu Sarıyer, migren hastalarına olası atakların önüne geçebilmeleri için fermente et ve peynir ürünlerinden, alkollü içeceklerden, kahve, şeker, çikolata, soğuk içecekler ve dondurma tüketiminden kaçınmalarını tavsiye ediyor. Sarıyer, migren hastalarının beslenme alışkanlıkları hakkında değerlendirmelerde bulundu ve özellikle tüketiminden kaçılması gereken yiyecek ve içeceklerle ilgili bilgiler paylaştı.
MİGREN DİYETİ NASIL OLMALI?
Migrenin orta veya şiddetli baş ağrısı atakları ve geri dönüşlü nörolojik ve sistemik semptomlarla karakterize kronik bir nörolojik bozukluk olduğunu belirten beslenme ve diyet uzmanı Esra Tansu Sarıyer, “Migren baş ağrısı genellikle ataklar halinde ortaya çıkıyor ve kişinin günlük aktivitelerini zorlaştırıyor. Migren ve beslenme arasındaki ilişkinin çok karmaşık olduğunu söyleyebiliriz. Bazı besinler semptomları azaltırken bazıları ise artırabiliyor. Bazı besinler vazokonstriktör veya vazodilatör etki yaparak sinir sistemini etkileyip ağrı oluşumuna yol açıyor. Bu nedenle hastalığın atak sıklığı ve şiddetinin değerlendirilmesinde beslenme öyküsünün detaylı alınması büyük önem taşıyor.” diye konuştu.
MİGREN DİYETİ SIRASINDA BU BESİNLERDEN KAÇININ
Sarıyer, ‘Yapılan çalışmalar migren ataklarını tetiklemede hem besin ve beslenme örüntülerinin hem de beslenmeyle ilişkili obezite, diyabet ve insülin direnci gibi hastalıkların etkili olduğunu göstermektedir’ dedi ve şunları söyledi: “Fizyolojik açlık ve susuzluğun genellikle migreni tetiklediği saptanmış. Migrenin diğer önemli tetikleyicilerinden biri de alkoldür. Özellikle içerisinde tiramin ve histamin bulunduran kırmızı şarabın en yaygın migren tetikleyici alkol olduğu ifade ediliyor. Bir vazoaktif amin olan tiramin, kan basıncının yükselmesine neden olarak ağrıyı tetikliyor. Tiraminden zengin olmaları nedeniyle özellikle fermente peynir türleri, et ürünleri ve alkollü içki tüketiminden kaçınılmalıdır. Ayrıca kafeinin en önemli kaynaklarından biri olan kahve tüketimi de beyin ve damarlar içindeki uyarıcı adenozin reseptörleri ve inhibitörleri üzerine etki ederek atak sıklığını artırıyor. Gıdalarda lezzet verici olarak kullanılan monosodyum glutamatın tüketiminden sonra da baş ağrısı şiddetinin arttığı da ortaya kondu. Çikolata da içerisinde teobromin, kafein ve feniletilamin gibi bileşenler barındırmasıyla nedeniyle migren tetikleyebilir. Bu nedenle atak dönemlerinde tüketiminden kaçınılmanız gerekmektedir”
MİGREN HASTALARI BATI TARZI DİYET UYGULAMAMALI
Migrenli hastaların beslenme düzenleri, atak sıklığı ve şiddeti arasındaki ilişkinin incelendiğini kaydeden Sarıyer, “Özellikle uzun süreli açlık, öğün atlama, gece atıştırmaları ve geç akşam yemeği tüketimi ataklara neden oluyor. Bireyler özellikle atak dönemlerinde yorgun ve halsiz oldukları için su tüketimine önem göstermezken öğün atlıyor veya düzensiz yemek tüketiyorlar. Ayrıca hastalar uzun süre aç kaldıktan sonra hızlıca doymak için şeker ve yağ içeriği yüksek besinlere yöneliyorlar. Aslında bu uygulama hastaların ağrısını daha da şiddetlendiriyor. Hastaların küçük ara öğünler yaparak kan şekeri seviyelerini düzende tutması atakları azaltacaktır. Yağ ve şeker içeriği yüksek beslenme ve fast-food tarzı besinlerin sık tüketimi migren ataklarını tetikliyor. Migren hastaları bu nedenle Batı tarzı diyetlerden kaçınmalıdır” şeklinde konuştu.
MİGRENLİLERİN UZAK DURULMASI GEREKEN YİYECEK VE İÇECEKLER…
Sarıyer migren hastalarının beslenme konusunda dikkat etmeleri gereken son derece önemli noktaları şöyle anlattı, “Migrenli hastalarda basit şeker tüketimi sonrasında reaktif hipoglisemi durumu düşünülmeli ya da açlık sonrasında baş ağrısı oluşabileceği göz önünde bulundurulmalı, Bireyler atakların önüne geçmek için şeker tüketiminden kaçınmalı ve kan şekerini düzenlemesi için mutlaka küçük ara öğünler yapmalı, Diyette protein, kompleks karbonhidrat, posa tüketimine ağırlık verilmesinin hipogliseminin önüne geçebileceği hastaya bildirilmeli. Bu nedenle hastalar tam tahıllı besinler, bulgur, meyve, sebze ve kurubaklagiller gibi bol posalı ve kompleks karbonhidrat kaynaklarını beslenmesine dahil etmeli, Bireylerin öğün düzenlemeleri gün içerisinde en fazla 2-3 saat açlık süresi olacak şekilde planlanmalı, Nitrit, nitrat ve MSG gibi besin katkı maddelerinin tüketimi migren ataklarını tetikleyebileceği için bu katkı maddelerini içeren besinleri tüketmekten kaçınılmalı, Peynir, bira, şarap, et gibi fermente ürünler ile, konserve besinler ve deniz ürünleri gibi yiyeceklerin içeriğinde bulunan maddeler migren atağını tetikleyebileceği için bu besinlerin tüketiminden kaçınılmalı, Kafein içeren kahve, çay, çikolata gibi besinlerin tüketimi diyette mümkün olduğunca azaltılmalı, Besin alerjilerinin migren ataklarını tetikleyebileceği unutulmamalı. Kişilerin alerjisi olan besinlere karşı hassasiyet göstermeleri gerekiyor, Soğuk içecekler ve dondurma migren tetikleyicilerinden olduğu için dondurma gibi soğuk yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmalı. İçecekler de fazla soğuk olarak tüketilmemeli”