Özlem YURTÇU KARABULUT - Hami YEŞİLYURT / İSTANBUL, (DHA) - BİYOMEDİKAL teknikeri 30 yaşındaki Serkan Durak, tam iki yıl akciğer nakli sırası bekledi. 2022'nin ilk günlerinde "organ bulundu" diye telefon alıp heyecanlansa da, yarım saat sonra donörde ani bir sorun geliştiği için nakilden vazgeçildi. Durak'a yeniden nefes aldıracak haber ise, bu kez 2022'nin son günlerinde geldi. Tam da kendi doktorunun doğum gününde, 23 Aralık gecesi ameliyathaneye alınan genç teknikere 15 saatlik maratonla yeni akciğeri takıldı. Durak'ın ilk nefes aldığı anların görüntülerine ise Demirören Haber Ajansı ulaştı.
Bolu'da yaşayan biyomedikal cihaz teknikeri Serkan Durak (30), yaklaşık 15 yıldır nadir görülen bir akciğer hastalığı ile mücadele ediyordu. "Langerhans hücreli histiyositozis" adlı hastalığı nedeniyle akciğerlerinde sürekli hava dolu kesecikler oluşuyor ve bunların patlaması sonucu akciğeri sönüyordu. 3 yıl içinde 5-6 kez bir sağ bir sol tarafında akciğer sönmesi ile hastanede yatan Durak'ın teşhisi ancak 3 yıl sonra konabildi. Akciğerleri sık enfeksiyon geçirmesi ve sürekli hava kistleriyle dolması nedeniyle akciğer naklinden başka şansı yoktu. Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 2 yıl önce bekleme listesine alınan genç sağlıkçıya, 2022'nin başında yeni yılla beraber bir organ çıksa da, donörde ani gelişen bir problem nedeniyle nakil ameliyatı iptal edildi. 1 yıl daha bekleyen Durak, 2022'nin sonunda 15 saat süren bir maratonla yeni akciğerine kavuştu. Ameliyatı gerçekleştiren ekipten Doç. Dr. Mustafa Vayvada, kendi doğum günü olan 23 Aralık'ta organ bulundu haberi gelir gelmez uçakla Adana'ya giderek organı aldıklarını ve bütün gece süren ameliyatla Serkan Durak'ı yeni akciğerine kavuşturduklarını kaydetti.
"AKCİĞERLERİ PİMİ ÇEKİLMİŞ BOMBA GİBİYDİ"
Durak'a uygun organ Adana'dan çıkınca Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahi ekibinden Uzm. Dr. Sevinç Çıtak, Uzm. Dr. Murat Ersin Çardak, Doç. Dr. Mustafa Vayvada ve Prof. Dr. Ahmet Erdal Taşçı ile hastanenin Organ Nakli Koordinatörü Azize Göktürk, neredeyse bir günü bulan koşuşturmayla ambulans uçak eşliğinde akciğeri İstanbul'a getirdi. Ameliyatı gerçekleştiren Göğüs Cerrahi ekibinden Doç. Dr. Mustafa Vayvada, "Serkan 15 yaşından beridir akciğer hastalıkları ile boğuşan bir hastaydı. Çok nadir görülen bir hastalıkla uğraşıyordu. Bu, akciğerin parankim dediğimiz dokusunda hava keseciklerinin oluşmasına neden oluyordu. Bu hava keseleri de sık enfeksiyona ve daha da kötüsü keseciklerin patlaması sonucu akciğerinin sönmesiyle seyrediyordu. Akciğer sönmesi hayati tehlike arz eden bir durumdur. Serkan bunu birkaç defa yaşamış, tabiri caizse pimi çekilmiş bir bomba gibi o keseciklerin patlayıp hayati tehlikeye neden olabileceği bir hastaydı. Bu nedenle akciğer nakli yapmaya karar verdik ve 2 yıl listede bekledi" dedi.
DOĞUM GÜNÜNE AMELİYATHANEDE GİRDİ
23 Aralık 2022 gecesi aynı zamanda kendi doğum günü de olan bir tarihte hastasına uygun organ çıktığını anlatan Doç. Dr. Vayvada, sözlerini şöyle sürdürdü: "Adana'dan bir organ çıktığı haberi geldi. O gece 15 saatlik koşuşturmadan sonra, Serkan'a akciğer naklini gerçekleştirdik. Sık enfeksiyon geçirmesi ve daha önce bu patlayan hava keseleri ile mücadele için yapılmış olan açık cerrahilerden dolayı, hayatı çok zorlu geçmiş Serkan'ın. Ameliyatı da çok kanamalı bir ameliyat oldu bu nedenle. Neyse ki atlattı ve ikinci günü servise alabildik."
"ORGAN BAĞIŞI AZ, AKCİĞER BAĞIŞI DAHA DA AZ"
Pandemi dönemi sonrası akciğer nakilleri konusunda büyük problem yaşandığını kaydeden Doç. Dr. Vayvada, bağışların çok yetersiz olduğunu, akciğer bağışının da çoğu zaman unutulduğunu vurguladı ve şunları söyledi: "Her ay yaklaşık 4 hastamızı akciğer nakli beklerken kaybediyoruz. Organ bağışı yetersiz. Organ bağışlarken de akciğerlerin de işaretlenmesi gerekiyor. Çünkü çok denk geliyoruz, donörde karaciğer ve böbrekler bağışlanmış, kalp nispeten biraz daha fazla bağışlanabiliyor ama akciğerin bağışlanması unutuluyor. Eğer Serkan'a organ çıkmasaydı iyileşmemiş olan o hava keseleri patlayabilir ve onu hayati tehlikeye sokabilirdi. Nitekim çıkardığımız akciğer dokusunun ne kadar harap olduğunu, kötü olduğunu kendi gözümüzle gördük. Biz ekip olarak her gece uyanmaya hazırız. Dediğim gibi Serkan'ın akciğer naklini kendi doğum günümde gerçekleştirdik, ekip olarak bayram tatili, özel günler fark etmez; her zaman donörleri değerlendirmeye hazırız. Yeter ki bize sunulsun."
"YILLARDIR İLK KEZ İÇİMDEKİ HAVAYI DOLU DOLU HİSSETTİM"
Serkan Durak ise ilk kez 2007 yılında başlayan şikayetlerinden ancak 3 yıl sonra teşhis konulabildiğini anlatarak şunları söyledi: "2007 yılında ilk defa şikayetlerim başladı. Sağ akciğerimin sönmesi ile birlikte nefes darlığı çektim ve hastaneye gittik. Ciğerin sönmüş dediler ve küçük bir operasyonla tüp taktılar. Sonra iyileştim. Daha sonra 2008 yılında sol akciğerimde aynı şey gerçekleşti yine tüp takıldı. Ama orada bir kaçak görüldü ve daha sonra açık ameliyatla birlikte çözüme ulaştık. 2010 yılında yine aynı şey başıma geldi. Birkaç tane üniversite hastanesine gitmiştik, en sonunda 2010 yılında Gazi Üniversitesi'nde tam teşhisim konulabildi. Çok nadir görülen bir hastalığım varmış. Bu kesecikler araştırıldı ve teşhis kondu. 2 yıl sırada bekledim. Geçen senenin ilk yılbaşı zamanı, organ çıkmıştı ama yarım saat içinde donörün tansiyonu çok düştüğü için organ alınamadı ve iptal oldu. Nasip 2022'nin sonunaymış. Ameliyattan sonra ilk uyandığımda, o içime çektiğim derin nefesle, yıllardır ilk defa dolu dolu içimde o havayı hissedebildim."
Kaynak: Basın Bülteni