Dünya, birden fazla dalga ve birden fazla türle kendini gösteren Covid-19 virüsüyle boğuşurken, diğer sağlık komplikasyonlarının yükü de eş zamanlı olarak artıyor. Dünya Sağlık Örgütü 2020 yılında 87 ülkeden veri topladı ve Covid-19 virüsünün ilk dalgası sırasında, sıklıkla kan dolaşımı enfeksiyonlarına neden olan bakterilerde yüksek düzeyde ilaç direncine rastlandığını tespit etti.
Süperböcek olarak da adlandırılan bakterilerdeki ilaç direncine ilişkin endişeler yeni değildir ve dünyada yaygın olarak kullanılan tıbbi tedavilerin aşırı veya yanlış kullanımı bu tür süperböceklerin şekillenmesine yardımcı olmaktadır.
İlaca dirençli bu bakterilerin ortaya çıkmasının bir diğer nedeni de sağlık sektörünün anti-biyotikler dışında çok fazla alternatife sahip olmamasıdır. Geliştirilmekte olan ikame tedaviler çok sınırlıdır.
Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi, anti-mikrobiyal direnci acil bir küresel sağlık tehdidi olarak nitelendirmektedir. Sağlık kuruluşu, 2019 yılında yaklaşık 5 milyon kişinin bu tür ilaca dirençli bakteriler nedeniyle öldüğünü iddia ediyor.
Tüm antibiyotikler değil, sadece bir tür ilaca ya da tedaviye dirençli olan bakteriler de tüm tıbbi prosedürü bozabilir ya da engelleyebilir. CDC, "İkinci ve üçüncü basamak tedavilerin kullanılmasını gerektiren antimikrobiyal dirençli enfeksiyonlar, organ yetmezliği gibi ciddi yan etkilere neden olarak hastalara zarar verebilir ve bazen aylarca bakım ve iyileşme sürecini uzatabilir" açıklamasında bulundu.
"Birçok tıbbi gelişme, eklem replasmanları, organ nakilleri, kanser tedavisi ve diyabet, astım ve romatoid artrit gibi kronik hastalıkların tedavisi de dahil olmak üzere antibiyotik kullanarak enfeksiyonlarla mücadele etme yeteneğine bağlıdır" diye ekledi.
İlaca dirençli bakteriler insan sağlığının her yönü için ciddi bir tehlike oluşturmaktadır ve sağlık araştırmalarının bu unsuruyla ilgilenilmezse gelecekteki pandemiler daha karmaşık hale gelebilir.