Cezayir’den Türkiye’ye getirildiklerinde 5 aylık yapışık Siyam ikiziydi Safaa (Safa) ve Chifaa (Şifa)… Yüzleri birbirine bakar şekilde doğdular; göğüs ön duvarından karınlarına kadar yapışıktılar! Kalp zarları ve karaciğerleri birbirine yapışık, göğüs ve kaburga kemikleri eksikti. Üstelik Şifa’nın hidrosefalisi olmasından dolayı beyninde sıvı birikiyor, kafası hızla büyüyor, nörolojik gelişimi her geçen gün kötüye gidiyordu. Yapışık kız bebeklerin ayrılarak kendi bedenlerine kavuşabilmeleri için başka ülkeler devreye girdi ama Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un himayesinde 15 Aralık 2021’de Türk hekimlerine emanet edilmek üzere Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’ne getirildiler.
İkizlerin ayrılması öncesinde, sırasında ve sonrasında 100 kişilik sağlık ordusunun yer aldığı ekipte; ameliyatı gerçekleştiren Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Burak Tander ve ekibi, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek ve ekibi, organ nakli alanında uzman Genel Cerrah Prof. Dr. Remzi Emiroğlu ve ekibi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın ve ekibi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Koç ve ekibi, Anestezi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Güler ve ekibi, Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Agop Çıtak ve ekibi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Metehan Özen, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Çalışkan, Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Canan Kocaman, Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Yazar da görev yaptı.
Gecenin gündüze katılmasıyla, multidisipliner şekilde deneyimli ve titiz bir ekip çalışmasıyla geçen haftalar, ayları kovaladı. 6 aylık hazırlık sürecinin ardından yapışık ikizler 6 Haziran 2022 tarihinde 9 saat süren ameliyat sonucunda başarıyla birbirinden ayrıldı. Ameliyat sonrası 4 aylık tedavi süreci de tamamlandı. Bugün 15 aylık olan Safa ve Şifa kendi bedenlerine kavuşmuş olarak, tarifsiz sevinç yaşayan anne ve babasıyla evlerine dönmek üzere kaldıkları hastaneden taburcu edildiler. İşte Safa ve Şifa’nın Türkiye’de ‘yapışık bedenlerinden ayrılarak yeniden doğma’ sürecinin kilometre taşları, anne ve babanın minnet duyguları, hekimlerin anlattıkları…
“HAYATIMIZIN ŞOKUNU YAŞADIK!”
Cezayirli Elalia Kherkhar ve-İbrahim Kherkhar çifti, Muhammed Emin ve Selahattin ismini verdikleri iki sağlıklı çocuğa sahipti. Üçüncü çocuklarını kucaklarına almaya hazırlanıyorlardı heyecanla. Ancak 26 yaşındaki genç anne hamileliğinin 5. ayına geldiğinde ikiz bebeklerinin yapışık olduğu haberiyle sarsıldı. “Hayatımızın şokunu yaşadık, bunu sadece ailemize söyleyebildik” diyen anne baba için kabus dolu günler başlamıştı. Aslında Kherkhar çiftinin ailelerinde ikiz doğumlar olmuştu; İbrahim Kherkhar’ın ikiz kardeşleri vardı ancak biri doğumda vefat etmişti. Anne Elalia Kherkhar’ın teyzesinin de ikizleri vardı ki onların da birisi hayatını yine doğumda kaybetmişti.
Hamilelik sürecinde bir yandan kendilerini bekleyen belirsizliğin stresini yaşarken bir yandan da iki küçük çocuklarına yansıtmamaya çalışıyorlardı sıkıntılarını. Derken Safa ve Şifa dünyaya geldi; yüzleri birbirine bakar şekilde göğüs duvarından karınlarına kadar birbirlerine yapışıklardı.
Her gün 1 saat uzaklıktaki hastaneye bebeklerini görmeye gitti!
Elalia Kherkhar doğumun üçüncü gününde hastaneden taburcu edilmişti ama aklı da yüreği de yoğun bakımdaki yapışık bebeklerindeydi. Her gün, 1 saat uzaklıkta olan evinden hastaneye kızlarını görmeye gidiyordu. Üstelik bu uzun yolculukları sırasında sezaryene bağlı ağrı da hissediyordu ama kızlarını görmek, ağrısından daha önemliydi.
Yapışık ikizlerle ilgili haber, tüm Cezayir’de duyuldu, hatta İtalya, İspanya, Hindistan, Suudi Arabistan ve Fransa gibi ülkelerde yaşayan Cezayirliler de duydular. Sahip de çıktılar; yapışık ikizleri birbirinden ayıracak bir hastane bulmak için bulundukları ülkelerde arayışa girdiler. Elalia Kherkhar “Moral vermek için, hastane önermek için öyle çok arayan oluyordu ki, eşime telefonla ulaşamıyordum, telefonu hep meşguldü” diyor. Ve Cezayirlilerin bu sıkı dayanışması amacına ulaştı. Yapışık ikizler, birçok ülke tedavi için kendi ülkelerine davet etse de, Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’un himayesinde 15 Aralık 2021 tarihinde Türkiye’ye, Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’ne getirildi. Mutlu sonun başlangıcına giden yol da böyle başladı.
“HER SABAH EZANINDA İYİLEŞECEKLERİNİ HİSSEDİYORDUM!”
Kherkhar çifti; bir yandan 3,5 ve 5 yaşlarında olan iki oğullarını Cezayir’de bırakmanın üzüntüsünü hissediyor, diğer yandan yapışık kız bebeklerinin akıbeti ile ilgili yoğun endişeler yaşıyordu. Anne Elalia Kherkhar “Onlar da duymuşlardı yapışık ikiz olduklarını. Küçük oğlum çok anlamıyordu ama büyük oğlum ‘anneciğim ben de mi yapışıktım? Kardeşlerimin derisini kessek ikiye ayırabilir miyiz? diye soruyordu Cezayir’deyken. Üzüldüğünü biliyordum” diyor.
Hamilelikten itibaren hep umutlu olduğunu, bir gün bile bebeklerine kötü bir şey olacağı fikrini aklına getirmediğini belirten Anne Elalia Kherkhar, “Hamileliğimde yapışık olduğunu söylediler ama ayrılabileceğini de belirttiler. Doğum sonrası ise yoğun bakımdaki doktorlar, her an ölebileceklerini söyleyince şoka girdim. Ama inanın o günlerde bile duygularımda değişen bir şey olmadı. Tek bir gün bile kızlarıma kötü bir şey olacağına asla inanmadım. İçimde bir his, güzel olacak diyordu. Her gün sabah ezanını dinliyordum ve içim yine aynı güzel hisle doluyordu” diyor.
“MORALLERİNİ YÜKSEK TUTSUNLAR”
Anne Elalia Kherkhar, kendileri açısından uzun, meşakkatli ama başarıyla biten tedavi sürecinden mutlu olduklarını ifade ederken, dünyanın farklı ülkelerinde yine yapışık ikizler doğabileceğini ve yine anne-babalarının kendileri gibi farklı duygular yaşayabileceğini belirtiyor. Yapışık ikizleri olan ailelere ise şu öneride bulunuyor: “Aileler inançlarını yüksek tutsunlar, çünkü mutlaka Allah onların karşısına iyi hekimler çıkaracak ve onlara yardımcı olacaktır.” Baba İbrahim Kherkhar da “Doğru hastane seçilmesi çok önemli. Doğru hastanede doğru ekip vardır. Biz, çocuklarımızın şifa bulması için geldiğimiz adreste doğru hizmeti aldık. Bu yüzden çok şanslıyız. Anne baba olarak çok sabrettik, psikolojik açıdan çok zor günler geçirdik. Deri genişletme operasyonları için aylarca bekledik ama hiçbir şey boşa gitmedi, şu an bütün işlemleri yapılmış, tedavileri tamamlanmış olarak taburcu olduk, evimize dönüyoruz. Bütün bu zorlu süreçte her türlü desteği veren tüm doktorlarımıza, yanımızda olan tüm hastane çalışanlarına, bizi Türkiye’ye göndererek yapışık kızlarımızın birbirinden ayrılmasına vesile olan Cezayir Cumhurbaşkanı Abdülmecid Tebbun’a, Cezayirlilere ve Türk halkına çok teşekkür ederiz” diyor.
Bundan sonraki süreçte 2 doğum günü kutlayacaklarını ifade eden aile, “Dünyaya geldikleri ve ayrıldıkları gün, bizim için iki ayrı doğum günü olacak” diyor.
100 KİŞİLİK SAĞLIK ORDUSU SEFERBER OLDU
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi’nde 100 kişilik sağlık ordusu bu ayrılık için seferber oldu! 15 Aralık’ta hastaneye gelmeleriyle beraber tek yürek halde, bir elin beş parmağı gibi uyum içerisinde geceler gündüzlere katıldı. Ameliyatta Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Burak Tander ve ekibi, Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ersin Erek ve ekibi, Organ nakli alanında uzman Genel Cerrah Prof. Dr. Remzi Emiroğlu ve ekibi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın ve ekibi, Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Koç ve ekibi, Anestezi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Güler ve ekibi, Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Agop Çıtak ve ekibi, Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Metehan Özen, Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Çalışkan, Çocuk Nörolojisi Uzmanı Dr. Canan Kocaman, Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Yazar da görev yaptı. Birçok hekim tarafından yapılan muayene ve tetkikler sonrası, iç organ anatomileri 3 boyutlu olarak bilgisayar programında oluşturularak maketleri hazırlandı. Uzmanlar, ameliyat öncesi maket üzerinde provalar ve sanal ameliyatlar yaparak, olası riskleri en ince detaylarıyla planlayarak ameliyata hazırlandı. Yapışık ikizlerden Şifa’nın ileri derecede hidrosefalisi olduğu için beyninde sıvı birikiyor, kafası büyüyor, nörolojik sorunlar yaşıyordu. Ameliyattan önce Beyin ve Sinir Cerrahisi ekibi beyinde biriken sıvıyı boşaltmak için şant ameliyatı yaparak hidrosefalisini durdurdu; nörolojik sorunlarını kontrol altına aldı. Öte yandan, ikiz bebekler ayrıldıklarında göğüs ön duvarlarında oluşacak boşluğu kapatabilecek yeterli deri dokusu olmadığından dolayı deri üretilmesi için Şubat ayından itibaren derinin genişletilmesi sağlandı. Ve yapışık ikizler, 6 Haziran 2022 tarihinde 9 saat süren ameliyatla başarıyla birbirinden ayrıldılar. Ameliyatın ardından 4 ay daha hastanede sıkı tedavi gören ikizler artık hem kendi vücutlarına hem de sağlıklarına kavuşarak taburcu oldular.
NE YAPTILAR, NELER HİSSETTİLER?
Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Organ Nakli Bölüm Başkanı, Karaciğer Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Remzi Emiroğlu, şöyle konuştu: “Literatürde fazla bilgi olmasa da planlı ve tecrübeli ekiplerle yapılan ameliyatlar sonrası başarı oranlarının yüzde 80’lere kadar çıkabildiğini görünce bu işi başarabileceğimizi düşündüm. Üç boyutlu makette de çalışarak çok iyi hazırlandık, anatomik her detayı adeta ezberledik. Radyolojik olarak tüm damarları safra yollarını nasıl ayırabileceğimizi defalarca çalıştık. Safa ve Şifa’nın yapışık bedenlerinin ayrılmasında bizim için en kritik nokta karaciğeri eşit şekilde kesmemiz ve komplikasyon olmamasıydı. Titiz ve deneyimli bir ekiple hiç sürprizle karşılaşmadık. Tam hayal ettiğimiz şekilde karaciğeri iki eşit parçaya bölmeyi başardık.”
Acıbadem Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. BurakTander de şu bilgileri verdi: “5 aylıkken getirilen ikizlerimizi başarıyla ayırabilmek için birçok farklı branştan ekiple çok sayıda toplantı yaptık ve titizlikle tedavi planı çıkardık. Şifa’nın hidrosefalisi nedeniyle bir dizi ameliyat uygulandı. Acıbadem laboratuvarlarında üretilmiş özel yapay ve organik dokular ile sentetik bazı özel maddeleri kullanarak, ayırma ameliyatı sonrası oluşacak büyük boşluğu kapatacak bağ dokuları oluşturma ameliyatları yapıldı. Hazırlık ameliyatları tamamlanınca, yatışlarından yaklaşık 6 ay sonra ikizler başarıyla ayrılıp yoğun bakım servisinde tedaviye alındılar. Tedavi sürecinin de başarıyla tamamlanmasıyla ülkelerine dönmeye hazır hale geldiler.”
Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Kenan Koç, Şifa’nın doğumsal olarak ileri derecede hidrosefalisi olduğunu, bu nedenle beyninde sıvı birikip kafasının sürekli büyüdüğünü belirterek “Ayırma işleminden önce Şifa’nın hidrosefalisine Beyin ve Sinir Cerrahisi ekibi olarak acil müdahale etmemiz gerekiyordu, yoksa her iki bebek de kaybedilecekti. Ekipçe çok sıkı ve titiz bir çalışma gerçekleştirdik. Şifa’nın beyninde biriken sıvıyı boşaltmak için şant ameliyatı yaptık. Çok zorlu bir sürecin ardından artık durumu daha iyi. Başındaki büyümenin ilerlemesi durdu, nörolojik olarak etrafa daha iyi uyum sağlar hale geldi. Yapışık ikiz vakalarında ekip çalışması son derece önemli. Ekip olarak kenetlenerek ikizleri başarıyla vücutlarına kavuşturup, tedavisini gerçekleştirdik” dedi.
Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Prof. Dr. Agop Çıtak, yoğun bakım sürecini şöyle özetledi: “Çok zorlu ve kompleks bir süreçle karşı karşıyaydık. Gerek ameliyat sırasında gerekse sonrasında ciddi komplikasyonlar gelişebileceğinden ekipçe her türlü senaryoyu ve tüm olasılıkları göz önünde bulundurarak hazırlandık. Ameliyattan hemen sonra çocuklar yoğun bakıma geldiklerinde tüm hazırlıklar erkenden yapılmıştı. Safa ve Şifa hemen monitörlere bağlandı. Suni solunum cihazına bağlı olarak izlendi. Birkaç gün arayla ikizleri solunum cihazından çıkardık. Şifa’nın nörolojik sorunlarından dolayı yoğun bakım ihtiyacı daha fazla oldu ama ikisini de sağlıkla odalarına çıkarmayı başardık. Tecrübeli bir ekipten hastane altyapısına dek zincirin tüm halkaları mükemmel işlediğinden ikizleri başarıyla taburcu ettik.”
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Veli Karaaltın da, “İkizlerin ayrılmasını iyi bir ekip çalışmasıyla başardık. Plastik cerrahide birçok yeniliği hayata geçirdik. Bebekler ayrıldıklarında göğüs ön duvarında oluşacak boşluğu kapatabilecek yeterli deri dokuları olmadığından deri üretmek gerekiyordu. Deri genişletme işlemine başlamadan önce 3 D teknolojisini uygulayarak doğru bir şekilde hesapladık ve cerrahi simülasyon yaptık. Acıbadem laboratuvarlarında üretilen dünyada ilk kez hücreden arındırılmış plasenta zarıyla dokuların damarlanmasını sağladık. Aynı zarla, fıtık kaybını kapattık. Yine ilk defa 3 boyutlu yazıcı desteğiyle doku iskelesi malzemesi üretildi. Bebeklerin göğüs duvarını onunla kapattık” diye konuştu.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Barış Yazar yapışık ikizleri hastaneye geldiklerinden bu yana her gün gördüğünü belirtirken, başarılı bir cerrahi operasyonla kendi vücutlarına kavuşmalarının yanı sıra zihinsel olarak da büyük gelişmeler sağladıklarına yakından şahit olduğunu vurguluyor. Dr. Barış Yazar “Safa ve Şifa’nın vücutlarının yüzde 30’unun yapışık olması, özellikle de yapışıklığın göğüs duvarından karınlarına kadar bulunması onların çevreyle ilişkilerini de koparmıştı. Şifa nörolojik sorunlarından dolayı hep uyuyor, çok sık nöbet geçiriyor, bu da kardeşini ayrıca zorluyordu. Ama 10 aylık süre zarfında çok başarılı bir ekip çalışmasıyla artık yeni yaşamlarına adım atmalarına şahit olmak, onların ailece sevinçlerine ortak olmak tarifsiz bir mutluluk” diyor.
Acıbadem Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Anestezi Uzmanı Prof. Dr. Tayfun Güler de şöyle konuşuyor: “Yapışık ikizlerin ayrılma operasyonu öncesindeki uzun süreçte anestezi ekibimiz; gerek tetkikler, gerek hazırlayıcı ameliyatlar için defalarca anestezi verdiği bebeklere duygusal açıdan çok bağlandı. Nihayetinde büyük gün geldiğinde ise anestezi ekibi, çocukların anestezisine her anlamda hazırdı. Hastanemizin ileri teknolojik olanakları ve deneyimli ameliyat ekibinin bir araya gelmesi; beklemediğimiz kadar sorunsuz ve süratli bir ameliyat gerçekleştirmemizi sağladı. O gün, bir ameliyat masasında başladığımız ameliyatı, 9 saat sonunda iki ameliyat masasında başarıyla bitirdiğimizde olduğu gibi bugün de çocukları sağlıkla taburcu etmenin gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz.”