Geçmişten günümüze her dönem insanlar, hastalıkları için şifa arayışına girmişlerdir. Kimi zaman atalarından gördükleri şekli ile şifa yollarına başvurmuş, kimi zaman ise deneyip fayda bularak öğrendikleri metodları uygulamışlardır. Geçmişten bu yana aktarılan kadim bilgilerden bazıları var ki günümüzde bilenler tarafından hâlâ uygulanmakta.
Bizlerde eski tedavi yöntemleri arasında ,yaygın olarak bilinen ocaklık sisteminden bahsetmek istedik.
Nedir ocaklık sistemi?
Ocaklık demek, belli hastalıkları tedavi eden aile olarak bilinmektedir. Ailede geçmiş dönemlerde bazı metotlar uygulayarak şifaya vesile olmuş kişilerin, ailecek bu özelliğe sahip olduğuna inanılır. Nesilden nesile aktarılan bu sistem, insanların şifa arayışlarında başvurdukları vesileler arasında yer almaktadır. Ocaklık olarak bilinen her ailenin ise, belli bir hastalık için tedavisi ön plandadır. Yani bir hastalık için bu Ocak olan aileye basvurulurken, bir başka hastalığın tedavisi ile de başka bir ocak ilgilenebilmektedir.
Başka bir tedavi yöntemi ise tekkeler. Eski dönemlerde belli hastalıklar için bazı türbeler, tekkeler ziyaret edilir, burada dua edildiğinde ise Allah’ın izni ile şifa bulunulduğuna inanılırmış. İşte buradan yola çıkarak, eski dönemlerde Konya ilinde, hangi hastalık için hangi türbeye gidilir sizler için araştırdık.
Burada ki maksat, ne türbeden, ne de orada ki zattan medet ummak değil, orada bulunan güzel insanlar ve oraya konulmuş sırlar hürmetine şifayı Allahu Teala ‘dan istemektir. Bu konu ise ,üzerinde durulması gereken en önemli ayrıntıdır.
Gelelim hangi hastalıklar için hangi tekkelerin ziyaret edilmesi gerektiğine.
Karın ağrısı ve vakti geldiğinde hâlâ yürümemiş olan çocukların götürüldüğü tekke
Bağa (İmam-ı Bağavi) Tekkesi: Bu tekke Sadreddin Konevi camisine giderken, Turgutoğlu sokağının başındadır.
Sütü kesilmiş annelerin götürüldüğü tekke
Ferhuniye, bir diğer adı ile Süt tekkesi idi. Bu tekke Ferhuniye mahallesi Sultan Mesut sokağındadır.
Kara sevda
Eskiden kara sevda olarak ifade edilen aşktan gözünün kör olması diyebileceğimiz bu durumu yaşayanların götürüldüğü tekke, Konya Lisesi’nin arka tarafında bulunan Tahir ile Zühre tekkesidir.
Çocuğu olmayanlar
Çocuğu olmayan insanların ziyaret ettiği türbeler: Bozkır ilçesinin Erdogan Köyündeki tekke idi.Ayrıca Şeyh Hasan tekkesini de çocuğu olmayanlar ziyaret ederlerdi.Bu tekke ,Hatunsaray köy yolu üzerindedir.
Afakan basması
Halk arasında “afakan,hafakan,iç kakkınlığı”gibi ifadelerle dile getirilen iç sıkıntısı için Afakan tekkesi adında ki, Beyşehir yolu üzerinde bulunan türbe ziyaret edilirdi. ( Meram Tıp fakültesi Hastanesi’ne giderken sağ tarafta bulunuyor)
Fıtık tekkesi
Fıtığı olan çocuklar ,eskiden beri adı “yarıklık tekkesi”olarak bilinen ( fıtık ,yarık olarak ifade ediliyordu) Sadreddin Konevi camii karşısında sahibi belli olmayan bir mezarın başında ki kavak ağacından alınan bir dalın ucu yarılır ve bu yariktan çocuğun kıyafeti geçirilip ,daha sonra dalda ki bu yarık sımsıkı sarılarak tedavi edilir, böylelikle çocukta ki yarığın( fıtığın) da kapanacağına inanılırdı.
Karın ağrısı, iç sıkıntısı
Şemsi Tebrizî türbesinin hemen arkasında bulunan bir evde ,tokmakla iç sıkıntıları okunarak tedavi edilirdi. Günümüzde de devam ediyor.
Siğil tekkesi
Vücudunda siğil çıkanlar, Karatay mahallesinde bulunan Aziziye mahallesinin Celal sokağında ki çeşmenin hemen bitişiğindeki tekkeyi ziyaret ederlerdi
Temriye
Halk arasında “temre” şeklinde ifade edilen bir deri hastalığıdır.Bu hastalığın tedavisi için Karatay ilçesi Aziziye mahallesi Asmalı mescid'in hemen yanında bulunan tekke ziyaret edilirdi
Diş eti hastalığı,romatizma
Karatay ilçesinin Akçeşme Mahallesi Piri Esat caddesinde bulunan Fakih dede Türbesi, bu rahatsızlığı olanların ziyaret ettikleri yerlerdi.
Bezeme hastalığı
Bezeme hastalığı , vücutta şiş ve kızarıkliklarla ortaya çıkan bir tür deri hastalığıdır. Bezeme hastalığı için gidilen tekke: Eski garaj civarında, Burhandede Mahallesi’nde bir evin avlusu içinde kalmış bir mekandır. Bir odanın içinde bulunan 4 sanduka vardır. Her birini ziyaretin farklı hastalıkların şifasına vesile olduğuna inanılır. Bu hastalıklar; bezeme, dalak ve karın şişkinliği, bulgurcuk ve alazlama hastalığıdır. ( Bir çeşit alerjik döküntüler)
Bu ziyaretler de en öncelik niyettir. Kişi oraya ,asla şifa istemeye değil, orada yatan zatın yaptığı güzel isler hayırlar hürmetine ,şifayı Allah tan istemek üzere gitmelidir. Gittiğinde edeple içeri girerek Fatiha ve ihlas süreleri okur, burada yatan zatın ruhuna bağışlar ,daha sonra ise Allah a dua etmelidir. Asla her hangi bir batıl ve şirk içeren davranışta bulunmamalı, ve edeple ayrılmalıdır. Hangi hastalık olursa olsun, en önce yapılması gerekenin mutlaka uzman doktora gitmek, daha sonrasında ise alternatif yollara başvurmak olduğu unutulmamalıdır.