Bundan uzun yıllar önce kim derdi ki; her birimizin elinde kendine ait bir telefonu olacak. Özellikle 80-90 li yıllarda evinde telefon olmayan bir çok insan, ya komşusu, veya köyde yaşıyor ise muhtarlığın telefonundan haberleşirdi uzaklarda ki sevdikleriyle. Telefon yalnızca bir haberleşme aracı idi o dönemler.. Sonra her evde olmaya başlayan ve o eve ait olan ev telefonları, genelde salonda durur ve herkes bütün konuşmaya şahit edilirdi. Daha sonra ise yavaş yavaş tuşlu cep telefonları girdi hayatımıza. Kontör sınırlı olduğu için, bazı zamanlar yaptığımız sadece birbirimizi çaldırarak anlaşmaya çalışmak veya mesajlaşma da karakter sayısı kısıtlı olduğu için harfleri azaltarak yazmaktı..
Kim derdi ki herkesin, hatta neredeyse çocukların bile elinde kendine ait telefonu olacak ve hatta görüntülü konuşulabilecek. Şimdilerde ne kadar da sıradan olan bu durum, eskilerde tam olarak hayaldi.. Telefonla münasebetimiz böyle olunca, internetin de hayatımızın bir parçası olmasından kaynaklı, görüntülü ve uzun muhabbetler artık gündelik işlerin arasında yer alıyor.
Peki telefonla konuşmanın da her konuda olduğu gibi bir adabı yok mu? Olmaz mı? Elbette ki var! Peki bu adap, sınırlar nelerdir? Telefon görüşmelerinde nelere dikkat edilmeli ve sınırlar nasıl belirlenmelidir. Eğer sizde merak ediyorsanız , yazımızı sonuna kadar okuyalım..
Telefonla konuşma adabı
✔️ Konuşmaya başlanırken selamlaşma ve kapatırken de iyi dileklerde son verilmelidir. Telefon açıldığı an konuşmaya girilmeden önce mutlaka bir selamlaşma olmalı, kapatırken de iyi temennilerle veda edilmelidir.
✔️ Başkaları telefon konuşmasına dahil edilmemelidir. Her birimiz özellikle AVM veya toplu taşıma araçlarında , hiç değilse yolda telefonla yüksek sesli konuşanlara şahit olmuşuzdur. Fakat şurası bir gerçek ki, kimse kimsenin telefonla konuşmasını dinlemek zorunda değil. Bunu bilerek telefon konuşmasını toplu yerlerde dikkatli ve sessiz yapmaya özen göstermeliyiz.
✔️ Akşam 21:00 den sonra arama yapılmaz. Elbette istisnai durumlar bunun dışındadır fakat bu saatten sonra kimse rahatsız edilmemelidir
✔️ Görüntülü arama yapmadan önce izin istenmelidir. Malumunuzdur ki; istediğimiz her vakit, internetimiz olduğu sürece rahatlıkla görüntülü konuşabiliriz. Fakat bizim istememiz yetmez. Arayacağımız kişinin de görüntülü konuşmayı yapmak istiyor olması gerekir. Böyle bir durumda “görüntülü konuşabilir miyiz ”diyerek karşı taraftan mesajla veya görüntüsüz aranarak izin istenmeliyiz.
✔️ Karşı tarafın telefonu en fazla 3-4 kere çaldırılır. Bir kimseyi aradınız ve telefona cevap verilmiyor. Uzun uzun çaldırmanıza gerek yok. Kapatabilirsiniz.
✔️ Aradığınız kişi ile uzun konuşma yapacaksanız, müsaitlik durumunu sormalısınız. Artık kontör gibi durumlar pek söz konusu olmadığı için, uzun muhabbetler edilebiliyor. Fakat siz bunu istiyor olabilirsiniz ama karşı taraf için aynı müsaitlik söz konusu olmayabiliyor. Bunun için "konuşmak için müsait misin" sorusu yöneltilir ve konuşma bu duruma göre devam ettirilir.
✔️ Eğer biz müsait değilsek, bu durumu arayan kişiye izah etmeliyiz. Telefonla aranmış ve konuşmak için müsait olmayabiliriz. Bu durumu karşı tarafa izah etmekten çekinmeyiniz. Unutmayın! Açık iletişim her zaman iyidir. Siz dile getirmezseniz, karşıda ki kişi bunu bilemez.
✔️ Daha sonra aramamız gereken, aradığı halde cevap veremediğimiz kimseler olmuşsa müsait zamanda dönüş yapılır. Yapılamamış ise, bu durum en azından mesajla dile getirilmelidir.
✔️ Bir kimseyi aramış ve cevap alamamışsak, ard arda tekrar tekrar aramaya gerek yok. Bekleyin! Görüldüğü veya müsait vakit olduğunda dönüş olacaktır. Eğer durum acilse, mesaj atıp dönüş yapmasını konunun acil olduğunu bildirebilirsiniz.